NÜRNBERG’TE KAR YÜREĞİMDE HASRET VAR
NÜRNBERG’TE KAR YÜREĞİMDE HASRET VAR
Arkadaşım, kış gelince geceleri camlar buğulanıyor ve pencerelerin altında su toplanıyor. Bu yüzden akşam olunca panjurları indiriyorum. Sabahleyin etraf aydınlanınca kaldırıyor, evin içini havalandırıyorum. Yatak odasının camını kaldırınca çocuklar gibi çığlık attım. Tanrım! Bu ne güzellik! Doğa boş durmamış. Dışarısı bembeyaz. Tam da sonbaharın bitip kışın başladığı ilk gün. 1 Aralık, Salı, 2020.
Hemen üstümü değiştirdim. Kalın giyindim. Cep telefonumu alıp balkona çıktım. Ne göreyim? Çiçeklerim gelin olmuş. Doğadan duvak takılmış her birine. Hemen Kasım patlarıma “günaydın!” diyerek onları selamladım. “Kış geldi ve sizler de beni terk edeceksiniz. Baharda buluşacağız ama yeniden. Bu halinizle de ne kadar güzel görünüyorsunuz? Biliyorum artık siz de üşüyorsunuz. Birkaç gündür sular buz tutmaya başlamıştı. Çiçeklerinize dokunduğumda titrediğinizi soğuk ve donmuş halinizden anlamıştım. Benim de balkona girip çıkarken üşüdüğümü siz de biliyordunuz değil
mi? “
Acaba seranın içinde durum nasıldı? Merakla ve aceleyle saranın kapısını açtım. Hepsine bir bir baktım. Evet onların da suları donmuştu. Yapraklarına dokundum tek tek. Kuzukulağı, ebegümeci, pırasalar, pancar, biberiye, maydanoz, ince soğanlara bir şey olmamıştı. Fasulyeler dayanamamış tabii gecenin sert soğuğuna. Bugün tamamen büzüşmüşler, toprağa düşmüşler. Defne çok iyi görünüyor. Açıkçası çok sevindim. Sera sayesinde pek fazla zarar görmemişe benziyorlar. Onlar benim arkadaşlarım, can yoldaşlarım oldular. Covid19 Salgını yüzünden dışarıya çıkmamaya özen gösteriyorum. Bu küçük sarayımda sık sık bakıştığım, sohbet ettiğim canlarım oldu her biri. Bitkiler sevildiğini bilince daha çok coşuyorlar. Aynı benim gibi, tabii senin gibi, açıkçası biz insanlardan tek farkı konuşamıyorlar ve ben onların bakışlarından, duruşlarından ne demek istediklerini anlıyorum. Onlar da beni. Bu güzelliği oğlum Kerim ve kızım Bergiye sayesinde yaşıyorum. Yaradan insana hayırlı evlatlar versin.
Bilirsiniz, yurt dışında vatan, millet hasreti hiçbir ayrılığa benzemiyor. Bulunduğunuz yer ne kadar iyi ve güzel olursa olsun doğup büyüdüğünüz yeri ve insanlarını çok özlüyorsunuz. En azından ben böyleyim. Zaten kendi adıma söylüyorum. Bu günler geçip de gelebilirsem ülkeme her zamankinden daha çok bileceğim bastığım toprağın, içtiğim suyun ve aldığım havanın kıymetini. Ve en önemlisi hür ve bağımsız yaşamanın kıymetini. Al fistanlım, Ay Yıldızlıma baktıkça, dualar göndereceğim Mustafa Kemal Atatürk’üm ve atalarıma.
Sizler de görün istedim bu sabah yaşadıklarımı ve kısacık bir video ve resimlerini çektim. Vaktiniz olursa izlersiniz.
Kilometrelerin ardından sevgi, saygı ve sıcacık selamlar uçuruyorum.
Şükranca