GEÇMİŞİMİZE NASIL BAKIYORUZ?

Mar 19, 2016 by

GEÇMİŞİMİZE NASIL BAKIYORUZ?

Geçmişin artıları bugün eksiler oluyor gözümüzde.

Örneğin çok sevdiğimiz, uğruna canımızı verecek sandığımız sevgililer, eşler, kardeşlerimiz, yakınlarımız, akrabalarımız hatta evlatlarımız; nedense canımzı yakmış gibi görünüyor bugün.

Vay canına! Nasıl da katlanmışım  tüm bu olanlara dedirtiyor değil mi insana?!.

…Ne?

……Ne zaman?

………Nerede?

…………Nasıl?

……………Neden?

……………….ve

…………………..Kim?

…… ….sorularını sorup duruyoruz kendimize, birbirimize. Hani ‚beş ne‘ ve bir ‚kim‘ soruları var ya, işte onlar beynimizi dağlayıp duruyor.

Şimdiki aklım olsa her şeyi daha başka yapardım demiyor muyuz?

Neler, ne zamanlar, neredeler, nasıllar, nedenler ve kimler diye diye koskoca bir ömrü arkada bırakıp bugüne gelivermişiz de farkında değiliz. Son yolculuğun eşiğine geldiğimizin farkına varmaya başladığımızda içimiz daralıyor, ahlar, vahlar canımızı yakıyor. Sizce de öyle değil mi?

Oysa geçmişi geçmişte, bugünü de bugünde değerlendirmek gerekmez mi sizce de?

İnsanın olgunlaşması, kendini aşması da o yollardan geçmez mi?

Geçmişini sorgulayan, bugününü verimli yaşayan, geleceğinin aydınlık günlerinin tohumlarını ekmiş olmaz mı?

Ben mi nasıl düşünüyorum?

Şükranca düşünüyorum. Okuduklarımdan, yaşadıklarımdan, doğadan, yaratılmış ne var ise her birinden payıma düşen dersi bulmak için çaba gösteriyorum.

Yaşamıma girmiş her kim var ise, hangi zorlukları, kolaylıkları  yaşamamda emekleri geçmiş ise bir bir değerlendiriyorum. Geçmişte yaşadıklarımın hikmetlerini buluyorum. Her birini  önemsiyor ve bana kazandırdıklarını bir bir sayıyorum.

Onlar olmasaydı kimbilir ne kadar ham kalacaktım. Bana çektirdiklerini sandığım her olgunun tek sorumlusu kim? Benim tabi.

Olgunlaşmamın, sonsuz güzelliklerin farkına varmamın yolunda her biri birer öğretmenim oldular aslında.

Geçmişimden notlar düşüyorum bugünüme ve dersler çıkartıyorum. Bu hepimiz için de öyle değil mi?

Bu yüzden işte, yaşamın basamaklarında her ne yaşamış isem, nelere sevinmiş ve üzülmüş isem her şey için şükrediyorum Yaradan’a.

Biliyoruz ki, her şeyde bir hikmet vardır ve hikmetler bizlerin doğruya doğru koşabilmemiz için  yüce Yaradan’ın sistemi gereğidir.

Düştüğüm yerden ayağa kalkarak yeniden yaşama sarılmam ve maneviyatımı daha iyiye taşıyabilmem için geçmişimi irdeliyorum.

Kazanımlarımı buluyorum. Bugünümü daha iyi yolda ve daha iyi bir insan olarak yaşamak için birikimlerimden kıssadan hisseler çıkartıyorum.

Geleceğimizi daha yaşanır yapabilmek için elimden geleni yapabilmek adına okumaya, yazmaya, görmeye, gezmeye, incelemeye çalışıyorum.

Biliyorum ki, maddiyat ve maneviyat yolunda başarının sırrı kendini tanımaktan geçiyor kıymetli arkadaşım. Kendini tanıyan, kendi eksilerini artılara dönüştürebilmekle uğraşır. Böylece yeryüzü sahnesinde kendi oyununu oynarken; diğerlerini de anlamış olur.

Anlarımız aydın olsun dileğimle huzurlu bir hafta sonu diliyorum.

Okuyan gözlerinize, yorumlayan yüreğinize sonsuz teşekkür ediyorum.

Şükran GÜNAY

Related Posts

Tags

Share This

Leave a Reply