DÜN ŞİMDİ YARIN (GELECEK)
Dün, dünde kaldı; geriye getirmek mümkün mü?
Bilge insan ŞİMDİ nedir bilir; her anını verimli yaşar. Ne yapar? Derdinden ağlarken bile bir işle meşgul olmayı becerir. Kendini yok edecek içki, sigara, yeme içme, dedikodu yerine; kitap okumayı, gezip dolaşmayı seçer. Daha ZOR durumlarda olanları görüp şükretmenin ne olduğunu idrak eder.
ŞİMDİ’Yİ NASIL YAŞADIĞIMIZ
GELECEĞİMİZİN AYNASIDIR
Akıllı insan dünde olanlardan ders alır. Şimdi şu an ne yapılması gerekli ise onu yapar. Yaptığı her işte hem kendisine hem da başkasına yarayacak güzel, erdemli, verimli işleri bitirmeyi hedef edinir.
Evrenlerin içinde küçücük kalan yeryüzünde tüm canlılara karşı sorumlu olduğunu anlar ve her anını o bilinçle yaşar. Hiçliğinin farkına varır; bu alemdeki yaşamının sırrını çözerek dürüst yaşar.
Dünden ders alarak dünü dünde bırakan, her anını insan olma bilinci ile yaşayan bir insanın geleceği de pırıl pırıl, aydınlıklar içinde olmaz mı? Dünü dünde bırakmasını bilen, şimdinin kıymetini anlayarak yaşayan her insan geleceğinin gül bahçesini hazırlamış olur.
GEÇMİŞTEN DERS ALAN GELECEĞİNE SAĞLAM TEMELLER ATAR
Haydi arkadaşım, düştüğün yerden ayağa kalk ve hedefine doğru yol al. Çalış. İnan bana, ben de öyle yapıyorum. Ne zaman düşsem, hayal kırıklığına uğrasam bunu kazanç torbama atıyor ve hemen başka bir işe koyuluyorum. Biliyorum hayat çok güç. Yalnız değilsin. Her birimizin nice çıkmazları var, ama düştüğü yerden kalkıp başka bir işe odaklanan insan kendisine yeni ufuklar açıyor. Yeni bir işe koyulduğunda da geçmişte yaptığından ders aldığının farkına varıyor. Bazen insan kendi kendine”İyi ki o olayı yaşamışım. Hayatı, insanları, doğayı daha iyi resmedebiliyorum şimdi.” der.
Gençliğimizde olmasını istediğimiz ama olmayan birçok arzularımıza boşu boşuna ağladığımız, dert ettiğimiz zamanlar olmuştur. Mesela ayrıldığımız bir eş, sevgili ya da yapamadığımız, sahip olamadığımız herhangi bir şey. Seneler sonra ama, karşılaştığımızda, düşündüğümüzde, şimdiki halimizi değerlendirip elimizde olanların farkına vardığımızda;” Ne de iyi olmuş öyle olduğu. Yoksa şimdi bu halde olamazdım. Şükürler olsun. Her şeyde bir hikmet varmış gerçekten.” dediğimiz olmaz mı? Eğer olmuyorsa, halâ olduğumuz yerde sayıyoruz, bedenimiz ve ruhumuza zarar veriyoruz demektir kanımca. Yaşananları ders bilip, doğacak güneşe yönelmek en doğrusudur bence.
Hepimizin hayalleri vardır. Dünyayı kurtarırız oturduğumuz yerde. Yanıbaşımızda yokluk çeken komşumuzun halini göremeyiz ama. İnsan, kendisini ve en yakınını korumakla iyi bir insan olabilir ancak. Böyle insanlar ‘İYİLİK AŞISI’ yaparlar her gün. Ve iyilik yapmak için zengin olmaya hiç de gerek yok ki güzel kardeşim.
Her anımı çalışarak, iyi işler yaparak geçirmek bana huzur veriyor. Hem kendime hem diğerlerine, doğaya yararlı eylemler seçiyorum ve öylece yaşıyorum her anımı. Ha, işlerimi, her şeyimi Yüce Yaradan’a sonsuz inaçla teslim etmeyi, yardım dilemeyi de unutmuyorum tabii. Bana iyi geliyor inanmak, teslim olmak, sonsuz güce sığınmak.
Şimdiyi en doğru, verimli ve insanca yaşamak, yaşatmak ne güzel!
Mucizeler, huzur ve mutluluklar şimdi’de saklı.
Şükranca