AŞIK OLDUM BE ABLA
– Merhaba abla!
– Merhaba kardeşim.
– Doğru mu duyduklarım? Gerçekten kolonya mı içiyorsun?
– Ne yapayım abla? Para bulamayınca mecbur kalıyorum.
– Bile bile ölüme davet çıkardığının farkında mısın?
– Sana yardım eden yok mu?
– Benim malım mülküm de var abla?
– İyi de… ( anlamadığımı görünce anlatmaya başladı. )
– Benim çocuklarım var, en iyi üniversitede okuyor büyük kızım.
– Kim okutuyor? Anneleri mi?
– Hanım büyütüyor? Amcaları, halaları destek veriyorlar. Ben de tabi elimden geldiği kadar telefon masraflarını karşılıyorum. Kızım arada telefon ediyor; “İçiyor musun baba?” diye soruyor. Benim bu durumumu görse okuyamaz. Geleceği biter.
– Nerde kalıyorsun?
– Benim evim var abla.
– Nerede?
– İşte şurası!
Sağ tarafıma baktım, bir ev göremedim. Yine sordum.
– Neresi?
– İşte şu gördüğün, ben kendim yaptım.
Çadır desem çadır değil. Etrafını taşlarla çevirmiş, üstünü bezlerle kapatmış. İçim burkuldu. Ne diyeceğimi bilemedim.
– Gece üşümüyor musun?
– Yok abla. İçeride her şey var. Yatağım, yorganım. Gel istersen içini göstereyim.
– Resmini çekebilir miyim?
– Çek abla çek! Adımı yazma ama. Yüzümü de görmesinler. Kızım görmesin.
Boş bir masanın etrafında karşılıklı oturduk. Bakışlarından benimle dertleşmek istediği belliydi. Gözleri boşalmaya hazır yürek damlalarıyla dolmuştu.
– Ne oldu da bu duruma düştün kardeşim? Hata mı yaptın?
– Evet abla, karımı aldattım. Ben askerden geldikten sonra namaza abdeste başladım. ‘’Yürü kulum!’’ dedi yüce Allah. Evlerim, arabalarım oldu. Bir de nur topu gibi üç evladım.
– Şimdi?
– Artık onlardan ayrıyım. Karım haklı olarak benden boşandı. Çocuklarımı aldı.
– Peki ne oldu? Ne yaptın da boşandı senden?
– Birini sevdim abla! Hapiste yattım tam beş yıl!
– Neden?
– Yakalandık. Kadın evliydi.
– Neee? Evli kadın mı? Kocası?
– Bence kocası da biliyordu bu durumu?
– Nasıl yani?
– Çok paramı yedi. Kazandıklarımın çoğunu ona yedirdim.
– Nasıl yedirdin?
– Altın aldım, gezdirdim. Çocuklarımı ihmal ettim.
– Sonra ne oldu? Kadın nerede şimdi? Hapisten çıkınca aramadın mı?
– Mahkeme tedbir koydu, kadının yanına yaklaşma yasağı kondu.
– Yani kadın seni soydu?
– Evet.
– Peki sen nasıl oldu da bu kadına aldandın? Çocuklarının, eşinin hakkını yedirdin?
– Sevdim abla sevdim! Aşık oldum!
– Şimdi?
– Şimdi pişmanım.
– O kadın nasıl biriydi? Açık biri miydi?
– Hayır abla türbanlıydı. Benim karım da ama türbanlı…
– Peki sen böyle giderse sağlığından olursun. Dua et Allah’a. İçkiyi, sigarayı bırak kardeşim. Hiç olmazsa çocukların için bunu yap.
– Bilmem abla,inşallah. Ben ölmüşüm zaten…
Hatalar büyük olunca çekilenler de okkalı oluyor.
Ey yüce Yaradan!
Beni, bizleri dosdoğru yola çekiver.
Eksilerimizi artı yapıver merhameti sonsuz Allah’ım.
Şükran Günay