1 MAYIS’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
1 MAYIS’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
”Dünyada 63 milyonu kız, 97 milyonu erkek çocuğu olmak üzere toplam 160 milyon çocuk, diğer bir deyişle her 10 çocuktan biri, halihazırda çocuk işçi olarak çalışıyor.”
Yüklediğim ve sizlerin de görmenizi arzu ettiğim bu fotoğraf bana yabancı değil.
Rahmetli babam, başının üstünde, içi kat kat doldurulmuş tak helvası ile dolu olan tepsiyi köy köy gezerek sattı ve ekmek parası kazandı.
Bir kolunda, iki gözlü içi fıstık dolu camekânı, diğer kolunda da arada sırada oturacağı sehpasını taşıyarak yıllarca sokak sokak dolaştırdı, evine ekmek parası getirdi.
Yaşlanınca, şamali ( Babamın dediği şekliyle yazıyorum) tepsisini başında, kolunda da sehpasını taşıdı. Evine hep sevgiyle döndü. Kazancını eşine teslim etti.
Daha da yaşlanınca balon sattı. En son tartıcı olarak, bir kolunda tartısı, diğer kolunda sehpasıyla dolaştı. Son nefesine kadar alnının teriyle kazandı ekmeğini. Bizleri de gözü gönlü tok yetiştirdi. Kazancını biriktirmeyi değil, çocuklarını okutmayı, iyi bir insan olarak yetiştirmeyi başardı. Bizlere vatan, millet, bayrak, Atatürk sevdasını belletti. İnancını en güzel şekliyle ve insanca uyguladı, örnek oldu bizlere anneciğimle birlikte.
Ben mi?
Ben de şu resimde gördüğünüz çocuk gibi, daha ilkokula gitmeden tarlalarda, bahçelerde çalıştım ailemle. Tütün, pamuk, incir, sebze… Sırtımda tütün keletiri taşıdım Kadınlar Deniz’i mevkiinden oturduğumuz evimize (İki OKLU- İki Oluklu ya da halk diliyle).
Pamuk tarlasından kurumuş pamuk çalılarını sırtımda evimize taşıdım. Anneciğim ocak yakabilsin diye.
Daha çok şeyler var yazabileceğim, ama kısa keseyim:
Ben çocuk olmadan büyüdüm içimde. Babamın, annemin sevgisi bana hep güç verdi. En çok ben çalıştım kardeşlerimin içinde. Usluydum ve derinden düşünebiliyordum babacığımın ve anneciğimin çalışmalarını gördükçe… Şükürler olsun asla şikayetçi olmadım geçmişimden.
Asıl sorun şu: Kim olursa olsun emekçinin hakkı veriliyor mu? Çocuklarını aileler iş olsun diye mi çalıştırıyor bunu bilmek gerek.
Benim için bir çöpçü kardeşimle bir öğretmen, mühendis, mimar, milletvekili, Cumhurbaşkanı arasında hiç bir fark yok. Yeter ki işlerini doğru dürüst yapsınlar ve hak ettikleri kadar karşılığını alsınlar. Öyle mi size göre? İnsanlar hor görülmüyor mu bulundukları yerle, yaptıkları işlerle?
1 Mayıs bu anlamda benim için çok önemli. Kavgalar, tartışmalar yok benim gönlümde. Sadece insanca yaşamak ve yaşatmak var bir bireyi. Doğa ile iç içe ve hep birlikte.
Kutlu olsun günümüz hepimize. Yeryüzünün her yerinde insanlar önce kendilerinden başlasınlar insanca yaşama ve yaşatma güzelliğini öğrenme işine.
Şükranca